(TBMM)- TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nda bazı basın yayın kuruluşlarının da destek verdiği dijital telif düzenlemesi hazırlıklarına muhalefet milletvekillerinden “bütüncül yaklaşım gerekir” itirazı geldi. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, dijital mecralarda haber üretiminin kurumsal haklarının korunmasının yanında basın çalışanlarının haklarının korunabilmesi için başka düzenlemeler de yapılması gerektiğini belirtti. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili ve iletişim uzmanı Dr. Sevilay Çelenk de dijital alanda sıkı denetimin gelişmekte olan ülkelerde olumsuz sonuçlar doğurduğunu anımsatarak “Bu yasa hazırlanırken kamu yararı ve yaratıcının hakları konusundaki dengenin çok iyi kurulması gerekiyor” dedi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, Demirören ve Turkuvaz medya grupları ile Anadolu Ajansı’nın da aralarında olduğu bazı yayıncı kuruluşların da desteklediği “dijital telif düzenlemesi” gündemiyle toplandı. Rekabet Kurumu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden temsilcilerin yaptığı sunumların ardından komisyon üyesi milletvekilleri söz aldı.
Turkuvaz Medya Grubu önceki temsilcilerinden AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, haberin fikir ve sanat eseri sayılması yönünde sektörde bir talep olduğunu anlattı. Bursalı şunları söyledi: “Bilginin ana dağıtım mecrası artık internet. Böyle bir ortamda korumamız gerekn değerler olduğu da çok açık. Ben de eski bir gazeteci olarak dijital teyit konusu benim de bildiğim ve önemsediğim bir alan. Bu anlamda artık dijital telifin önemi; basın kuruluşlarının reklam gelirleri ile hayatlarını devam ettirme noktasında çok önemli bir bölümünü temsil ediyor. Böyle bir ortamda bizim TBMM’de bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Haberin artık fikir ve sanat eseri sayılması ile ilgili bir beklenti var. Hem içerik üreten hem de personel istihdam eden bir sektörde bu durum çok önemli.”
Google’ın Türkiye’deki faaliyetlerinden elde ettiği kazancın bile “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmamasını eleştiren muhalefet milletvekilleri, olası dijital telif düzenlemesinin sektörde yaşanan sorunları çözmeye tek başına yeterli olmayacağını, konunun bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurguladı.
“Fikri üreten emekçinin de patronun da örgütlü olması lazım. 1987’nin gerisine düşeriz”
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan şunları söyledi:
“Sizin söylediğiniz her şeyi yapabilmek için önce fikri üreten emekçinin örgütlü olması gerekiyor. Patronun örgütlü olması gerekiyor, tekellerinin kırılmış olması gerekiyor. Şimdi biz bu düzenlemeyi yapacağız ama yapay zekayla ilgili herhangi bir yasal düzenlememiz yok. Rekabet Kurulu’na soruyorum; ‘Google’a kaçta kaç oranında ceza kesiyorsunuz’ diyorum, yanıt yok. Sinema konusunda 2019 yılında bir düzenleme yaptınız yapımcıların eline düştünüz. Korkunç sonuçlar doğurdu. Bir sürü gelir getirici uygulama için sonunda gidip 5-6 yıl sonra düzenleme yapmak zorunda kaldınız. Biz orada aklı arıyorsak, tekelleri yok edeceğiz, yeni tekeller yaratmayacağız. ‘Bazı arkadaşları paaraya ihtiyacı var, bizim gruplar paraya doysun, Google’dan da biraz para gelsin, bir kurum oluşturalım bu kurum da yemlik olarak onlara göndersin’ derseniz ben buna karşıyım. ‘Yapımcılar üstün gelsin’, karşıyım. Bir sürü uygulamanın dengesini sağlamak gerekiyor. Çalışanın örgütlü olduğu, patronun örgütlü olduğu, sendikanın geçerli olduğu, adaletin ve vicdanın geçerli olacağı bir düzeni nasıl yaratacağız? Avrupa Birliği’nin yapay zeka ilgili getirdiği kuralları yasalaştırmadan, biz çalışanların örgütlü hakkını savunmadan, bu sektörde üretenin, fikri eser sahibini koruyacak düzenlemeleri getirmeden bu düzenlemeleri yaparsak bir şey yapmış sayılmayız. Yani 1987’nin de gerisine düşeriz.
“Biz burada kör uçuşu yapıyoruz”
Onun için diyorum ki öncelikle bu düzenlemelerle ilgili olarak Türkiye modelini oluşturken ne yapacaksınız? Bakanlığa kapanıp gene bazı sektör temsilcileri ile bir şey hazırlayıp gelecek misiniz yoksa bu komisyonlarda birlikte mi çalışacağız? Nasıl bir çalışma modelinde devam edeceğiz? Bazı basın gruplarını dinleyip diğerlerini dinlemeyeceğim onların sesi çok çıkıyor mu diyeceksiniz, herkesi dinleyecek misiniz? Bu telif hakları konusu sadece parayla ilgili bir şey değil. Telif hakları konusu özgürlük alanlarımızı daraltan, iş ilişkilerini değiştiren bir şey. Yarın medya patronu sana maaş vemiyorum, Google’dan gelecek olan paranın da dörtte birini alacağım derse ne yapacağız? İş kanununda buna ilişkin bir düzenleme olacak mı? Yarın medya patronu ‘ben hiçbirinizi çalıştırmıyorum, yaptığınız her şey üzerinden Google’dan bana para göndereceksiniz’ derse ne yapacaksınız? Yarın medya patronu, ‘muhasebeye git, aldığın kazancın yarısını bırak’ derse ne yapacaksınız? Çok güzel içerik üretebilirsiniz ama arakanızda sizi koruyan bir yasal güç yoksa bunun sonuçları felaket olur. Dışarıdan herkes etki etmek isteyecek; patron, yapımcı, sendikalar, lobiler, Google’ın kendisi başlı başına bir felaket, o etki etmek isteyecek. Biz bunu Türkiye’nin çıkarına bir yapıya nasıl dönüştüreceğiz? Biz Google ne kazanıyor, diğerleri ne kazanıyor bunu bilmeden nasıl yasa çıkartalım? Biz burada bir kör uçuşu yapıyoruz. Bize bu yasaların ticari sonuçlarını getirin ki bu büyüklükler üzerinden hem cezaları hem oranları belirleyelim. Google Türkiye’den ne kazanıyor, siz ne ceza kesiyorsunuz? Yani Google siz ‘al bunu sus’ mu dedi, ‘bu cezayı bana 50 yıl daha kessinler sorun yok’ mu dedi yoksa bir caydırıcılığı var mı?”
“Her şeyi ticari sırrın arkasına tahkim edemeyiz”
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp de “Her şeyi ticari sırrın arkasına tahkim edemeyiz. Bizim de bir veri seti üzerinden değerlendirme yapmamız gerekiyor. Bu yasanın ısrarlı bir şekilde anladığım kadarıyla çıkması konusunda kararlılık sergilemeye çalışan bazı kuruluşların temsilcileri de geçtiğimiz hafta ve bu hafta burada. Belki de onları da dinledikten sonra, diğer bileşenleri de dinledikten sonra, diğer kurumları da dinledikten sonra, diğer basın – yayın kuruluşlarını da dinledikten sonra ya da onların adına bazı meslek örgütlerini de dinledikten sonra yeniden onların önerileri üzerinden de Rekabet Kurulu temsilcilerimiz ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü temsilcilerimizi yeniden dinlemenin faydalı olacağına inanıyorum” dedi.
“Sıkı denetim bazen arzu edilmeyen sonuçlara yol açıyor”
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili ve iletişim uzmanı Dr. Sevilay Çelenk şunları söyledi:
“İçerik üretiminin doğası değiştiği bir dönemde yaşıyoruz. Tüketimin de doğası değişti belki bu kısma da vurgu yapmak gerekiyor. Artık tüketici sadece tüketici değil aynı zamanda tüketirken üretiyor da hatta bununla ilgili kavramlar giriyor hayatımıza. Bu aslında kaçınılmaz bir şey. Bir çok alanda haberin üzerindeki kontrolü meselesi birçok bakımdan önem taşıyor. Burada sanki biraz fazla mali boyutuyla tartıştık ama etik olarak ya da başka bakımlardan da, felsefe gibi, önemi var. Üretilen içeriğin bir emeğin karşılığı olduğunu biliyoruz. Buna uygun da bir mülkiyet meselesini gündeme getiriyor. Dolayısıyla bu hakların korunması oldukça önemli. Bu korunma aynı zamanda içeriklerin mecralarda çoğaltılarak içinin boşaltılmasını da engelleyen bir durumu var. Günümüzde özellikle dijital içerikler söz konusu olduğunda çok sıkı bir denetim bazen arzu edilmeyen sonuçlara da yol açabiliyor. Gelişen ve gelişmekte olan ülkeler arasında dijital uçurum var. Sıkı denetim gelişmekte olan ülkeler açısından dezavantaj olabiliyor. Kısacası çift yönlü düşünülmesi gereken bir konu var burada. Bu yasa hazırlanırken kamu yararı ve yaratıcının hakları konusundaki dengenin çok iyi kurulması gerekiyor.”